Müzik endüstrisi, sahne ışıklarının ardında yoğun emek, bilgi ve karar mekanizmalarının döndüğü teknik bir alan. Ancak bu alan, uzun yıllar boyunca kadınların sesiyle süslenirken, üretim masasında aynı etkiyi yeterince bulmadı.
Bugün hâlâ ses mühendisliği, söz yazarlığı, prodüksiyon ya da yaratıcı liderlik pozisyonları çoğunlukla erkeklerle anılıyor.
Artık mesele sadece sahnede parlamak değil; kontrol odasında yöneten, karar veren, yol açan olmak. Kadınların bu görünmez emeğini görünür kılmak içinse daha çok hikâyeye, daha çok cesarete ve daha fazla birbirimize ihtiyacımız var.
Müzik endüstrisinde yer edinmek başlı başına zorlu bir süreçken, kadın olarak bu yolculuğu sürdürmek çoğu zaman görünmeyen engelleri aşmayı gerektiriyor. Üstelik bu yolculuk sadece bir başarı hikâyesi değil; aynı zamanda sezgi, direnç ve sorumlulukla örülü bir miras bırakma çabası.
Grammy adayı söz yazarı ve yapımcı Nija Charles, bu mücadeleyi kendi hikâyesiyle yeniden tanımlıyor. Onun sözleri ve deneyimleri, müzik prodüksiyonu alanında çalışan ya da çalışmayı düşünen tüm kadınlar için hem yol gösterici hem de ilham verici bir harita sunuyor.
Nija “Her gece YouTube’daydım, sabah 5’te yatıyordum, sadece öğreniyordum. Yatırım yaptığımda ve bir şey öğrenmek istediğimde, onu elde edene kadar hiçbir şeyden vazgeçmem.” diyerek bu işe başlama sürecinde teknik bilgiye ulaşmanın yollarının çeşitliliğini değil, bu yolda gösterilen kararlılığın önemini vurguluyor.
Müzik prodüksiyonu, yalnızca yetenekle değil; öğrenme azmi, sabır ve istikrarla şekillenen bir alan. Kadınların modada, güzellikte ya da sahnede sıklıkla temsil edildiği bir dünyada; teknik masalarda, ses masalarının başında ya da yapımcı koltuklarında da var olabileceklerini göstermek, artık yalnızca bir hayal değil gerçek bir ihtiyaç.
Kendi müziğini üretmek isteyen bir çok kadın yaşadığı çevrenin de etkisi ile kendini işlerin teknik kısmından soyutluyor ya da çok daha kolay ve basit olmasını umarak yola çıkıyor.
Kararlı bir şekilde adım atacağınız bu dünyanın, kadınlara atfedilen bir çok şeyden çok daha renkli ve eğlenceli olduğunu gördüğünüzde şaşıracaksınız. Teknik bilgiler siz sadece onları öğrenmeye başlayana kadar zordur.
Tüm kararlarımı içgüdülerime dayandırıyorum… Bir sanatçıyla birlikte isem, bazen arka planda oturup sadece onların ihtiyaç duydukları yere ulaşmalarına yardımcı olmam gerekiyor.
Nija’nın sanatçılarla olan ilişkisi, klasik bir otorite figürü yerine sezgisel bir yol arkadaşlığına dayanıyor. İyi bir müzik prodüktörü olmak, sadece düzenleme ya da teknik uzmanlık değil, aynı zamanda duygusal zekâ gerektirir.
Bilimsel araştırmalara göre kadınlar ortalama olarak erkeklere kıyasla daha güçlü duygusal zeka becerilerine sahiptir ve empati kurma, çatışmaları çözme, ilişkileri yönetme gibi konularda doğuştan gelen bir avantaja sahiptir.
Müzik prodüksiyonu gibi duygusal geçişlerin yoğun yaşandığı bir sektörde, bu güç doğru yönetildiğinde sadece şarkılara değil, iş birliklerine de yansır. Kadınlar, sezgilerini bastırmak yerine üretim sürecinin merkezine yerleştirdiklerinde daha derin, daha dokunaklı ve daha sürdürülebilir iş birlikleri kurabilir.
Bir stüdyoya her girdiğimde bu bir tür varlığını kanıtlama oyunu gibi oluyor. İnsanlar otomatik olarak sizin o odadaki erkeklerden birine ait olduğunuzu düşünüyor.
Kadın bir müzik prodüktörü olarak sektördeki ilk izlenimler genellikle erkek egemen beklentiler üzerinden şekilleniyor. Nija’nın sözleri, bu döngüde kadınların kendilerini defalarca ispat etmek zorunda kaldığını ve hâlâ bu eşikten geçen birçok genç kadının var olduğunu açıkça gösteriyor.
Bu söz yalnızca kendi hikâyesini değil, hepimizin tanıklık ettiği yapısal sorunları görünür kılıyor. Ancak bu döngüde kalmak yerine, onu dönüştürmeyi seçen her kadın, sektöre yeni bir dil kazandırıyor. Elinin hamuruyla mikser ayarlarını da yapabileceğini gösteriyor.
Bu döngü gerçek ama kırılmayacak bir döngü de değil. Kadınlar ne kadar bu oyunun içinde etkili şekilde yer alır ve hemcinslerini desteklerse bu döngüde o kadar çabuk kırılacaktır.
Çok iyi bir dinleyiciyim ve birinin söylediği bir şeyi alıp bundan bir şarkı yaparım… Bazen normal hayatlar yaşarız ve başkalarından ilham almamız gerekir.
Yaratıcı tıkanıklık, yalnızca büyük olaylar yaşanmadığında ortaya çıkan bir boşluk değildir; bazen sadece dinlemenin unutulduğu anlarda belirir. Nija’nın yaklaşımı, sıradan bir sohbetten bile bir şarkı yaratılabileceğini hatırlatıyor. Çünkü müzik, büyük dramlardan değil, hayatın içinden geçen o küçük, sahici anlardan doğar.
Bir kadının iç dünyasını kelimelere dökebilmesi, başka birini dinleyebilmesiyle başlar. Dinlemek, sadece sessiz kalmak değil; duymak, hissetmek, anlamaya çalışmaktır. Sanat da aslında hayata ne kadar dikkat kesildiğimizle başlar.Sosyal ilişkilerimizdeki derinliğimiz ve gerçekliğimiz o oranda sanatımıza yansır.
Nija henüz 20 li yaşlarının ortasında ama gelecek planlarını net şekilde belirtiyor
Yapımcıları, yazarları ve sanatçıları işe almak ve kariyerlerinde gerçekten bir rol oynamak ve onlara benim elde ettiğim başarıyı görmeleri için bana verilen araçları vermek istiyorum. Ayrıca diğer sanatçılar için de harika müzikler yaratmak istiyorum. Bir patron olmak istiyorum.
Nija’nın bu vizyonu, sadece kişisel bir hedef değil; bir çağrı. Müzik endüstrisinde kadınlar uzun süre sadece sesleriyle değil, fiziksel görünümleriyle var olmaya zorlandı. Ama Nija gibi kadınlar, yalnızca sahnede değil, yapım koltuklarında da söz sahibi olunabileceğini gösteriyor.
Bir kadının patron olması demek, başka kadınlar için de masada bir sandalye olması demek. Yani mesele yalnızca bireysel başarı değil; kolektif dönüşüm. Bu yazıyı okuyan bir kadınsan, bil ki senin adımların, bir başkasının yolunu da aydınlatıyor olabilir.
Müzik prodüksiyonunda kadın olmak sadece iyi iş çıkarmakla sınırlı değil; bazen varlığını görünür kılmak, sezgine güvenmek ve başkalarının yolunu açmak anlamına gelir. Nija Charles’ın hikayesi bize gösteriyor ki, kadınlar seslerini duyurmakla kalmayıp yön veren kişiler olabilir.
Kendi masanı kurmak, kendi sesini üretmek ve başkalarına da alan açmak… İşte gerçek değişim burada başlıyor. Kadın bir müzik prodüktörüysen ya da bu yolda ilerlemek istiyorsan unutma: Yaratıcılığın kadar cesaretin de işin parçası. Ve en önemlisi yalnız değilsin.
Kendi müziğini üretmeye başlamak ve zaman kaybetmek istemiyorsan, @aydaeravci Instagram hesabımı takip ederek, “BandLab ile Sıfırdan Müzik Prodüksiyonu Öğrenmek ” üzerine hazırladığım ücretsiz eğitim içerikleri ile yolculuğunuzu hızlandırabilirsiniz.